Lamb of God | Resolution (Ocak 2012)
Lamb Of God ile tanışmam grubun
tarihçesine bakıldığında aslında oldukça geç oldu. 2007 yılının Haziran ayında, Ruin’i bir arkadaşım
vesilesiyle ilk dinlediğim anı hatırlıyorum. Tamamen beynimden vurulmuşa dönmüş
ve ağzımdan “Nooluyo
LAN!?” kelimeleri
dökülmüş, dökülebilmişti... Evet, şimdi de Ruin’i dinlediğimde üzerimde
hala aynı etkiyi bırakıyor. Tek farklılık; “Nooluyo
LAN!?” yerine genellikle “Abi bu nasıl bir şeydir
ya!” ya
da “ULAN
YUH BE YUH!” gibi şeyler çıkıyor
ağzımdan...
Lamb Of God’ın son albümü Resolution, 24 Ocak 2012
tarihinde yayınlanana dek grubun bütün albümlerini –buna pre-Lamb Of God “Burn The Priest” albümü de
dahil- yüzlerce kez dinledim. 2009 yılında bir önceki albümleri Wrath'i ilk dinlediğim andan beridir de yeni albümlerini bekliyordum. Şu noktayı
yazının başında belirmeliyim ki; Lamb of God benim için şu anda yeryüzünün en büyük heavy metal grubudur.
Resolution’a gelirsek... Kayıt, LOG gibi aynı topraklardan çıkma bir grup olan Pantera’nın “The Great Southern Trendkill” albümünün aynı adı taşıyan açılış şarkısını akla getiren, hayvani intro Straight For The Sun ile açılıyor... Ve Randy Blythe’ın bir “goblin” misali gürleyen kusursuz brutal vokaliyle birlikte tüyleriniz, albüm sonuna dek inmeyecek şekilde havaya dikiliyor. Ardından albümün ilk single’ı olma özelliğini de taşıyan Ghost Walking geliyor. Ghost Walking, Mark Morton’nın şarkı girişindeki “southern” soslu akustik gitar riff’lerinden tutun da Randy’nin, albümün genel ruh halini belki de en iyi ortaya koyan sözlerine “There’s no one left to save...” (Kurtaracak kimse kalmadı...) kadar her şeyi ile tam bir LOG şarkısı.
Sonrasında gelen, bir önceki albümleri Wrath'ın
sound’una sahip bir şarkı olan Guilty ile cayır cayır
gitarları ve Randy’nin breakdown vokalleriyle öne çıkan The Undertow’la
birlikte, albüm hiç hız kesmeden yoluna devam ediyor. İsmi gibi albümdeki 6.
şarkı olan The Number Six tam bir konser şarkısı. LOG’un
diskografisine bakıldığında genellikle her albümünde böyle bir şarkı yer
almıştır (bkz. “Ashes Of The Wake”ten Now You’ve Got Something To Die
For, “Sacrament”ten Blacken The Cursed Sun) ki albümün yayınladığı
gün, yani 24 Ocak’ta başlayan Amerika turnesinde konser setlist’lerinde yer
alan dört Resolution şarkısından birisi The Number Six.
Kayıt, Invictus’un introsu
olma özelliği taşıyan Barbarosa ile bir nefes alıyor ve
Invictus ile albümün ikinci perdesi başlıyor. Sonrasında gelen Cheated ile
“The walking dead, living a lie...” (Bir yalanı yaşayan, yaşayan
ölüler...) Randy, kandırılmış 21. Yüzyıl insanından dem vuruyor. Albüm, 2000’li
yılların başındaki “Nordic Melodic Death Metal” şarkılarını
hatırlara getiren bir tona sahip Insurrection ile yoluna devam
ediyor ve ardından albümün belki de en güçlü şarkısı Terminally Unique geliyor.
Terminally Unique, LOG sevsin ya da sevmesin hiçbir heavy metal müzik fanının
karşı koyamayacağı bir parça. Chris Adler’ın öldürücü davulları,
Mark Morton’nın eşsiz riff’leri ve Will Adler’ın ona koşar adım eşlik
eden gitarı, Chris Campbell’ın “Cliff Burton-esk" bas
tonları ile grup gerçekten çıtayı çok ama çok yükseklere çıkarıyor. Randy’nin
vokallerinden bahsetme gereği bile duymuyorum.
İkinci perde Redneck-vari To The End ile sona yaklaşırken, Visitation ile son kez yükselişe geçiyor ve... King Me ile “Resolution” son ve ölümcül darbeyi indiriyor. King Me, şu ana kadar Lamb Of God’ın “orchestral” sound'a girdiği ilk şarkı olma özelliğini taşırken şimdiye dek imza attıkları en “epic” parça. Bir önceki albümleri Wrath, Reclamation ile kapanırken yine King Me’ye benzer bir “close-up” yapıyordu ama King Me, grubun gerçekten diskografisindeki en hayvan, en destansı, en kişisel ve en duygusal şarkı... Bunu şarkıyı ilk dinlediğim günden beri -yaklaşık 2 aydır- değerlendirme sürecindeyim ve artık kesinlikle eminim. Kısaca; King Me tek başına ayrı bir makale olabilecek büyüklükte bir şarkı.
Albüm üzerine daha da çok şey yazmak
istemekle birlikte sizi burada Ghost Walking’in klibiyle baş başa bırakıyorum.
Yazıma ise Resolution'un, grubun artık “TITANS” olduğunun
altını kalın çizgilerle çizen ve hiçbir metal müzik fanının kayıtsız kalmaması
gereken bir albüm olduğunu belirterek son veriyor ve hepinize bol Lamb Of
God’lı günler diliyorum...
Yorumlar
Yorum Gönder